Sigorta Sözlüğü

A
ABONMAN POLİÇESİ (DECLARATİON POLİCY)

Yangın ve Nakliyat-Yük sigortalarında, sigortalıya belirli bir dönem için otomatik sigorta güvencesi sağlayan poliçe türüdür.
ACENTE (AGENT)
Belirli bir bölge ve iş türü itibariyle sigortacıyı temsil eden sigorta aracısıdır.
AİLE GELİR SİGORTALARI (FAMİLY INCOME BENEFITS)
Sigortalı aile reisinin belirli bir tarihten önce ölmesi halinde, geride kalan aile fertlerine, önceden saptanmış bir tarihe kadar düzenli bir gelir sağlanmasını, daha sonra da toplu ödeme yapılmasını öngören Hayat Sigorta poliçesi türüdür.
AŞKIN SİGORTA (OVER INSURANCE)
Aşkın sigorta terimi, tazminat poliçelerinde söz konusu olan bir kavramdır. Poliçedeki sigorta bedelinin, sigorta konusunun gerçek ve makul değerinin üzerinde olması halidir. Sigortanın temel prensibine göre amaç, sigortalının uğradığı maddi kaybın giderilmesi olmakla birlikte, çeşitli nedenlerle sigorta bedeli, sigortalı tarafından gerçek ve makul değerin üzerinde beyan edilmektedir.

Ancak, sigorta şirketi, bir tam zıya durumunda, o malın gerçek değerini ödemek veya ikame etmek durumunda olduğundan, sigortalı, olması gerekenden fazla prim ödemiş olacaktır.
AVARYA
Gemi ve yükün uğradığı olağandışı zarar ziyan ile sefer sırasında yapılan olağanüstü masrafları tanımlayan Nakliyat Sigortacılığı terimidir.
AZALAN SÜRELİ SİGORTA (DECREASİNG TERM ASSURANCE)
Sigorta bedelinin, poliçe süresi içinde her geçen yıl azalma gösterdiği Hayat Sigorta poliçe türüdür.
AZAMİ İYİNİYET (UTMOST GOOD FAITH)
Bir sigorta sözleşmesinin tarafları, sigortacı ile sigortalıdır. Sigorta şirketi, sigorta edilecek olan mal, hayat veya sorumluluk konusu olan şey ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değildir ve karşı tarafın vermiş olduğu bilgiye güvenmek durumundadır. Diğer taraftan, menfaatini sigorta ettirmek üzere teklif formunu doldurmakta olan kişi de, kendi ihtiyaçlarına yönelik ürünü belirlemede sigortacının vermiş olduğu teknik bilgiye güvenmek durumundadır.

Sigorta sözleşmesinin oluşturulması aşamasında her iki taraf için de söz konusu olan ortak nokta, tamamen karşı tarafın vermiş olduğu bilgiye güvenmek durumunda olmalarıdır. Taraflardan birinin iyiniyetli olmaması nedeniyle karşı tarafa gerçek olmayan bilgi vermesi, karşı tarafı yanıltmak ve istemediği bir sözleşmeye girmesini sağlamaktır ve iyiniyet prensibinin ihlali, karşı tarafa sözleşmenin feshi hakkını vermektedir.

B
BAĞLI SİGORTA ŞİRKETİ (CAPTİVE INSURANCE COMPANY)
İşletmenin sigorta ihtiyacını temin eden, aynı sermaye grubuna ait sigorta şirketidir.
BIRAKMA BEYANI (ABANDONMENT)
Nakliyat sigortalarında, sigortalının, hükmî tam ziya halinde sigorta konusunu sigortacıya terk edeceğini ifade eden bildirimidir.
BEKLENEN AZAMİ HASAR (PROBABLE MAXIMUM LOSS)
Normal şartlar altında, tek bir olaydan meydana gelebilecek, muhtemel azami hasar miktarıdır. Meydana gelme ihtimali çok az olan, örneğin katastrofik olaylardan ileri gelebilecek hasarlar, Beklenen Azami Hasar hesabına alınmaz.
BİRLİKTE SİGORTA (COINSURANCE)
Sigorta konusu olan menfaatin, aynı tehlikelere karşı, aynı sigorta dönemi içerisinde birden fazla sigorta şirketi tarafından sigortalanmasıdır. Sigorta şirketleri çeşitli nedenlerden dolayı, sigorta konusu olan şeye birlikte teminat vermektedir ve bunun başlıca nedeni, sigorta bedelinin, sigorta şirketerinin mali gücüne ve mevcut kapasitelerine göre çok yüksek olması ve tek başlarına teminat vermeye müsait olmamasıdır.
BÖLÜŞMELİ REASÜRANS ANLAŞMALARI (PROPORTIONAL REINSURANCE)
Reasürörün, sigorta poliçelerinin prim ve hasarına belirli bir oranda katıldığı reasürans anlaşmalarıdır.
BROKER
Esas olarak sigorta teminatı satın almak isteyen kişinin danışmanı ve temsilcisi olan özel ve bağımsız profesyonel sigorta aracısıdır.
BÜTÜN TEHLİKELER (ALL RISKS)
Bir çok branşta uygulanan ve sigortalının alabileceği en geniş teminat biçimidir. Teminatın adı “Bütün Tehlikeler” olmasına rağmen, karşılaşılabilecek bütün tehlikelere karşı koruma sağlayan bir teminat değildir. Bu tip poliçeler, kişilerin artan sigorta ihtiyaçlarına cevap vermek üzere oluşturulmuş, nispeten yeni ürünlerdir. Poliçenin, istisnalar bölümünde, hangi tehlikelere karşı koruma sağlamadığı tek tek sayılır ve bu istisnaların dışında kalan tüm tehlikelerin teminat altında olduğu belirtilir. Bu özelliğinden dolayı bu poliçeler, “Bütün Tehlikeler” (All Risks) Poliçesi olarak adlandırılmaktadır.
BÜYÜK SAYILAR KANUNU
Eldeki riziko sayısı arttıkça, hasar oranının, o olaya ilişkin genel hasar olasılığı yüzdesine daha çok yaklaşacağını öngören istatistik prensibidir.

 

C
CAM KIRILMASI SİGORTASI (GLASS INSURANCE)
Pencere ve kapılardaki cam ve aynaların kırılmasını teminat altına alan sigorta türüdür.
CARİ RİZİKOLAR KARŞILIĞI (UNEARNED PREMİUM RESERVE)
Belli bir tarih itibariyle devam eden rizikolara ilişkin olarak, sigortacı tarafından kazanılmamış primler karşılığını ifade eden miktardır.
COĞRAFİ SINIRLAR (TERRITORIAL LIMITS)
Sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu coğrafik alandır. Örneğin, bir tekne poliçesindeki “Sefer Sahası” veya “Faaliyet Alanı” gibi terimler, o tekne poliçesinin ancak o alanlarda meydana gelebilecek hasarlar için yürürlükte olduğu anlamına gelmektedir.
ÇİFTE ÖDEMELİ SÜRE SİGORTALARI (DOUBLE INSURANCE)
Sigortalının belirli bir sürenin sonunda hayatta kalması halinde, kendisine sigortalı meblağın iki katının ödendiği Hayat Sigorta poliçe türüdür.
ÇOCUK SİGORTALARI
Çocuklara belirli bir yaşa eriştiklerinde maddi olanak sağlamayı yada eğitim masraflarını karşılamayı amaçlayan Hayat Sigorta poliçe türüdür.

D
DAVA-SAY MASRAFLARI (SUE AND LABOUR CHARGES)

Nakliyat sigortalarında, teminat altındaki bir zıyaı önleme yada azaltma amacıyla sigortalı veya adamları tarafından yapılan makul masraflara verilen addır.
DEĞİŞKEN (MÜTEMEVVİÇ) SİGORTALAR
Aynı sigortalıya ait çeşitli sigorta konularının tür, miktar ve yer bakımından değerlerinin ayrı ayrı belirlenememesi halinde, bulunan tek bir sigorta bedeli ile ve tek bir poliçede teminat altına alınmasını öngören Yangın sigortacılığı uygulamasıdır.
DEVİR (CESSION)
Sedan şirketin reasürans konusu yaptığı kısım veya miktardır.
DİSPEÇ
Müşterek avaryaya giren zarar ve masrafların ilgili taraflar arasında paylaştırılması işlemidir.
DOLU SİGORTALARI (HAIL INSURANCE)
Dolunun tarla ve seralardaki ürüne vereceği zararın teminat altına alındığı sigorta türüdür.
DÖNÜŞTÜRÜLEBİLİR SÜRELİ SİGORTA (CONVERTİBLE TERM ASSURANCE)
Sigortalıya, poliçenin başlangıcından itibaren belirli bir süre içinde, Süreli Hayat poliçesini başka bir tip poliçeye dönüştürme olanağı tanıyan Hayat Sigorta poliçe türüdür.

E
EKSEDAN ANLAŞMASI (SURPLUS TREATY)
Rizikonun, sedanın saklama payını aşan bölümünün reasüröre devredildiği bölüşmeli reasürans türüdür.
EKSİK SİGORTA (UNDER INSURANCE)
Poliçede yazılı sigorta bedelinin, sigortaya konu olan malın gerçek ve makul değerinin altında olması durumudur. Sigortalı, bilmeyerek veya daha az prim ödemek amacıyla malın gerçek değerinin altında bir beyanda bulunmaktadır.

Eksik sigorta halinde sigortalı, sigortanın, “uğranılan maddi kayıpların tam anlamıyla giderilmesi” prensibinden yeterince yararlanamamaktadır. Örneğin, tam zıya halinde, sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla miktar, poliçede beyan edilmiş sigorta bedeli kadar olacaktır. Kısmi hasarlarda da aynı durum söz konusudur ve sigorta şirketinin ödeyeceği en fazla hasar miktarı, eksik sigorta bedelinin, olması gereken sigorta bedeline oranı kadardır.
EMNİYETİ SUİSTİMAL SİGORTALARI (FİDELİTY GUARANTEE COVER)
İşverenin, yanında çalıştırdığı kişilerin kusur ve kötü niyetli hareketleri sonucu uğrayabileceği malî kayıplarını teminat altına alan sigorta türüdür.
ENTEGRAL MUAFİYET (FRANCHISE)
Sigorta dönemi içerisinde meydana gelen ve belli bir miktarın altında kalan hasarın, sigortalı tarafından; hasarın bu miktarı aşması durumunda ise, tamamının sigorta şirketi tarafından ödenmesini öngören muafiyet uygulamasıdır. Sigorta bedelinin belli bir yüzdesi veya maktu olabilir.
ESASLI HUSUS (MATERIAL FACT)
Tedbirli bir sigortacının sigorta sözleşmesini kabul edip etmemesinde yada öngöreceği koşul ve fiyatlarda etkili olabilecek her türlü bilgi ve maddî verileri ifade eder.

 

F
FERDİ KAZA SİGORTASI (PERSONEL ACCİDENT INSURANCE)
Bir kaza sonucu ortaya çıkan ölüm ve yaralanma hallerinde sigortalı yada yakınlarının tazmin edilmesini amaçlayan sigorta türüdür.
FİLO POLİÇE (FLEET POLİCY)
Aynı kişiye ait birden fazla sayıda motorlu aracı yada tekneyi bir arada teminat altına alan poliçe türüdür.
FİYAT (RATE)
Sigorta veya reasürans teminatına karşılık olarak ödenecek primin hesaplanmasında esas alınan ve oran olarak ifade edilen bir terimdir. Fiyatın sigorta bedeline veya teminata uygulanmasıyla prim miktarı bulunmaktadır.
FLOTAN POLİÇE (FLOATİNG POLİCY)
Yük sigortalarında, başlangıçta belirlenen bir global bedelden hareketle, bu tutar sona erene kadar taşımalara güvence sağlayan bir poliçe türüdür.

 

G
GENEL ŞARTLAR (GENERAL
CONDITIONS)
Poliçe üzerinde açıkça ifade edilmiş, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını içeren koşullardır.
GERÇEK TAM ZIYA (ACTUAL TOTAL LOSS)
Sigorta konusu olan şeyin, sigorta teminatı kapsamındaki tehlikelerden birinin gerçekleşmesi sonucu tamamen kullanılamaz ve onarılamaz hale gelmesi durumudur. Bu durumda, sigorta şirketinin azami sorumluluğu, sigorta poliçesi üzerinde yazan miktar kadardır. Bir binanın yanması veya depremde yıkılması, bir geminin batması gerçek tam zıya örnekleridir.
GİZLİ KARŞILIK (HİDDEN RESERVE)
Sigorta şirketinin, malî değerlendirmelerinde muhafazakâr bir yaklaşım izlemesinden doğan ve bilânçodan algılanamayan bir karşılık kavramıdır.
GRUP HAYAT SİGORTALARI (GROUP LİFE ASSURANCE)
Bir işletmenin bütün çalışanlarını kapsayan yıllık grup sigortaları yada süre sigortaları biçiminde yapılan Hayat Sigortalarıdır.

 

H
HALEFİYET VE HAKLARIN DEVRİ PRENSİBİ (SUBROGATİON)
Sigortanın genel prensiplerinden olup, sigortacının, sigorta konusunun uğradığı zarardan ötürü sigortalıya ödemede bulunmasını takiben, yaptığı ödeme oranında sigortalının yerine geçmesini ve onun bütün haklarını devralmasını öngörür.
HASAR (DAMAGE)
Herhangi bir mala, eşyaya verilen fiziki hasarı veya kişinin gerek bedeni, gerekse manevi zararını ifade etmek için kullanılır.
HASAR FAZLASI REASÜRANSI (EXCESS OF LOSS)
Bir reasürans anlaşması türüdür ve reasürör, sigortacının yazmış olduğu işlerden elde ettiği primin belli bir kısmı karşılığında, o işlere ilişkin meydana gelen hasarların, önceden saptanmış bir tutarı (sedan şirketin net saklama payı) geçen kısmını karşılamayı taahhüt eder.
Hasar Fazlası Reasürans Anlaşmalarının Bölüşmeli Reasürans Anlaşmalarından en büyük farkı, sadece hasara ilişkin bir anlaşma olmasıdır. Tek bir branş için olabildiği gibi birkaç branşa birlikte de uygulanabilir ve özellikle kümül oluşturan hasarlarda ve katastrofik olaylarda, sigorta şirketinin koruması açısından oldukça etkili anlaşmalardır.
HASAR PRİM ORANI (LOSS RATIO)
Ödenmiş ve muallak hasarlar toplamının kazanılmış prime olan oranıdır. Ancak, hasar prim oranı hesaplanırken, bir önceki yılda ayrılmış prim rezervi ve bir önceki yıl muallak hasarları da hesaba katılmaktadır. Hasar prim oranının hesabı şu şekilde yapılmaktadır:

1 2 3 4Sonraki sayfa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu