Thomas Edward Lawrence

LAWRENCE, THOMAS EDWARD (d. 15 Ağustos 1888, Tremadoc, Caernarvonshire, Galler – ö. 19 Mayıs 1935, Clouds Hill, Dorset, İngiltere)

Arap Lawrence olarak da bilinir. 15 Ağustos 1888’de Tremadoc, Caernarvonshire, Galler’de doğdu. I. Dünya Savaşı sırasında Orta Doğu’da yürüttüğü istihbarat etkinlikleriyle tanınan İngiliz asker, arkeoloji uzmanı ve yazar. Savaş Anılarını, “Seven Pillars of Wisdom” (1926) “Aklın Yedi Dayanağı” adlı yapıtta topladı.

Osmanlı sınırında yer alan Sina’nın kuzey kesimini keşfe çıktı. I. Dünya Savaşı’nın hemen başında Sina’nın askeri haritasını çıkarmak üzere Savaş Bakanlığı Harita Dairesi’nde sivil memur olarak çalışmaya başlayan Lawrence, Aralık 1914’te üsteğmen rütbesiyle Kahire’ye gönderildi. Araplar ve Osmanlıların elindeki Arap toprakları konusunda uzman olduğundan istihbaratta görevlendirildi.

Lawrence, savaş anılarının üçüncü düzeltmelerini yaparken, Mart 1921’de Sömürgeler Bakanı Winston Churchill’in Arap işleri danışmanı olarak Ortadoğu’ya gitti.

İlk ticari baskısı 1935’te Lawrence’in ölümünden sonra yapılan “Seven Pillars of Wisdom” 20. yüzyıl İngiliz Edebiyatında çağdaş kişileri destan kahramanlarına dönüştüren az sayıda yapıttan biridir.

Kraliyet Hava Kuvvetlerinden 26 Şubat 1935’te terhis edildikten sonra Clouds Hill’e yerleşti. Boşluk duygusuna karşın, yeni projelerinden dolayı iyimserlikle dolu olduğu bir dönemde, 19 Mayıs 1935 günü Clouds Dorset-İngiltere’de bir motosiklet kazasında öldü.

HAKKINDA YAZILANLAR
Lawrence
İngiliz-Arap İlişkilerinde Lawrence’nin Gizli Yüzü
Mehmet Zeki
IQ Kültür-Sanat Yayıncılık / Araştırma-İnceleme
176 s.; İstanbul Ağustos 2001

Kahire Konfesansı’na gelen Herbert Samuel’i karşılayan T.E. Lawrence, Emir Abdullah, Geoffrey Salmond ve Wyndham Deedes (1920)

Ortadoğu’da yirmi milyon Arab’ı bir araya toplayıp yeni bir millet yaratmak istemişti. Hayal dünyasında bunu düşünürken, yirmi milyon Arab’ın kendi aralarında anlaşıp anlaşamayacaklarını, anlaşsalar bile, siyasi menfaat için kimsenin gözyaşına bakmadan Avrupa devletleri, buna izin verecek miydi. İngilizler, Fransızlar, Ortadoğu’yu bölmüş, meydana yeni devletler, yeni menfaatler çıkmıştı. Savaş bitmişti…

“Yaş ilerledi sanırım…itiraf edeyim ki içimde kendim için korku hissediyorum. Bu his yenidir şimdiye kadar hiçbir işte sonuna kadar gelmiş bulmamıştım kendimi. Nerede yaşayacağım, ne yapacağım, yeni adım ne olacak bilmiyorum…”

Arap dostları birer birer göçüp gitmişlerdi. İhtiyar Şerif Hüseyin, Faysal, Şerif Ali, Dahum, Auda ve diğerleri ölmüşlerdi.

Efsanenin Yayılışı

Lawrence, 1918’de savaş muhabiri Lowell Thomas’ın belgesel film ve fotoğraflar çekmesine yardımcı oldu. Savaştan sonra bu belge niteliğindeki fotoğraf ve filmlerle dünya turuna çıkan Lowell Thomas, oldukça yüksek kazançlar elde etti.

Lowell Thomas’ın Lawrence’ı büyük bir kahraman gibi göstermesi, Lawrence’ın da kendi anılarında bölgede daha önceden yüzlerce İngiliz ajanı tarafından yapılmış bir çok şeyi kendine mal etmesi Lawrence’ın aslında çok da hak etmediği bir üne kavuşmasını sağladı.

Öyle ki sonradan Lawrence’ın efsanesini kaleme alan yazarlar yeri geldiğinde Lawrence’ı gerilla savaşının mucidi olarak kabul etmişlerdir.

1962’de çekilen Arabistanlı Lawrence filmi ise efsaneyi doruk noktasına ulaştırmıştır.

TiTaNiC

İnternet ortamında hobi amaçlı yayınladığı içeriklerle kullanıcılara doğru bilgilere ulaştırmayı ve eğlendirmeyi hedeflemektedir...

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu