Türkçenin hece yapısı ve hece çeşitleri nedir?
Bir hecede ancak dört ses yan yana gelebilir. Bu seslerin hece içindeki sıralanış düzenine göre Türkçedeki heceler şunlardır:
1. ünlü: o, A-ta, u-mut, o-tuz, e-şik …
- ünlü+ünsüz: el-ti-ler, ak-ra- ba-lık, İl-te-riş …
3 ünsüz+ünlü: ka-ra-da, an-la-ya-ca-ğı, ku-la-ğı-nı…
- ünsüz+ünlü+ünsüz: gül-dür-mek, Ton-yu-kuk …
- ünlü+ünsüz+ünsüz: art-mak, üst, ilk…
- ünsüz+ünlü+ünsüz+ünsüz: Türk, genç, dört, kurt…
Ünsüzler, kendilerinden sonra gelen ünlülerle daha kolay birleşirler. Bu sebeple satır sonuna sığmayan kelimeler gelişigüzel değil, yapısındaki hecelere dikkat edilerek bölünür, “yı-km-tı, ta-mam-la-ya-cak-tı-nız, yü-ce- leş-tir-dik-le-ri-miz” kelimelerindeki işaretler hem bu kelimelerin hecelerini hem de satır sonuna denk geldiklerinde nereden bölünebileceklerini gösterir. Buradan da anlaşılacağı üzere bir kelime, iki ünsüz yan yana bulunmadıkça ünlü-ünsüz şeklinde değil, ünsüz-ünlü şeklinde bölünebilir: al-ac-a değil a- la-ca, güz-el-lik-ler-in değil gü-zel-lik-le-rin.
Bu durum sadece yazı içinde değil herhangi bir nedenle duraklamadığımız zamanlarda da geçerlidir: si-lâh-sı-zin-san-lar, bu ka-da- ra-çık, bi-rav-cı, so-no-to-büs, yi-ne yağ-mu-rüs-tü-ne. Örneklerde de görüldüğü şekilde kelime sonundaki ünsüzün kendisinden sonra gelen kelimenin ünlüsüyle birleşme olayına ulama denir. Bu olayda iki kelime tek kelime gibi söylenir.
Yine bir kelime içinde iki ünsüz yan yana geldiği zaman, bu ünsüzlerden ilki birinci heceye, diğeri ikinci heceye ait olur: söy-len-miş-tir, bol-laş-mak.