Hızlı Okuma Belleme Teknikleri
Belleme, okuma esnasında edinilen bilginin istenildiğinde çağrılabilecek şekilde hafızaya yerleştirilmesi sürecidir. Genel Hafıza konusu son bölümde daha ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Bu güne kadar yüzlerce kitap okuduğumuzu biliyoruz. Eğer bu kitapların içeriklerini hafızamızda tutabilseydik şimdi profesyonel bilgi uzmanları olurduk. Oysa belki de yüzlerce kitap okuduk ve metinleri okurken kavramıştık, öğrendiğimizi sanmıştık. Hala kitap okumaya devam ediyoruz. Ama kitap okuduktan 48 saat sonra hafızamızı yokladığımızda kitaptan aldığımız bilginin en az % 80’inin kaybolduğunu görüyoruz. Neden?
Nedeni: Bu sorunun temel nedeni belleme yeteneğimizi, bellemenin çalışma kurallarına uygun olarak kullanmıyor olmamızdır. Zihnimizde herhangi bir hastalığın tedavisine uğraşmayacağız. Veya zihnimizi değiştirmeyeceğiz. Sadece temel bir kısım hafıza kurallarını kullanacağız. Hafıza sisteminin geliştirilmesi ayrı bir sorundur. Her insan sahip olduğundan çok daha güçlü bir hafıza geliştirebilir. Biz burada bellemeden bahsederken mevcut hafıza yeteneğimizi etkin kullanmaktan söz etmiş oluyoruz.
Yapılan araştırmalar bazı şartlar altında bilginin hafızaya daha kolay ve daha doğru olarak yerleşebildiğini göstermektedir. Unutmayalım. Her bilgi hafızamızda kaydedilmektedir. Sorun bu bilgileri çağırabilecek şekilde kaydetmemektir. Belleme genel hayat akışımızı çok fazla etkiler. Kavrama tekniklerini uyguladığımızda belleyebilme düzeyimiz artacaktır. Ancak kavra aşamasında yapılmayan bazı çalışmalar vardır ki bunların belleme aşamasında yapılmaları sürenin tamamlanmasını sağlar. Aşağıda gelecek olan alıştırmalar bu konuda bize yardımcı olacaktır.
Çözümü:
1. Hatırlama Çalışması Yapın
İnceleme, sorgulama, okuma, hatırlama, tekrarlama. Son iki çalışma belleme aşamasında yapılacaktır. Önce hatırlamayı ele alalım:
Eğer bilgiyi edindikten sonra kendi ifadelerimizle zihnimizden canlandırmazsak o bilgiyi hiçbir zaman kullanmamız mümkün olmaz. Kullandığımız tüm bilgiler edindikten sonra mutlaka en az bir defa hatırladığımız ve içimizden ifade ettiğimiz bilgilerdir. Bunlar arasında en çok hatırladıklarımız en çok kullanabileceğimiz bilgilerdir. Bir diğer deyişle hatırladığımız her bilgi dokunduğumuz, gördüğümüz, konuştuğumuz bilgidir. Bilgiyi bir defa sahiplendik mi tüm hayat boyunca bizim olması için kapı açılmış olur.
Hatırlama çalışması okuma esnasında her sayfanın veya her bölümün sonunda yapılabilir; okuma devam ederken yapılabilir. Hatırlamanın nerede yapılması gerektiği okunan metnin içerik ağırlığına göre değişebilir. Çok ağır metinlerde her paragrafın sonunda biraz duraklayıp hatırlama yapılmalıdır. Profesyonel okuyucular, duraklama sayısını azaltarak bu işi okuma esnasında da yapabilme yeteneğini geliştirebilir. Hatırlamada iki önemli kavram: İşaret taşları ve hatırlama duraklarıdır. Okuma esnasında önemli fikir taşıyan cümlenin en önemli kelimesine bir işaret koymalısınız. Bu tür kelimeler işaret taşlarıdır. Ardından çok ağır metinlerde paragraf sonlarında, hafif metinlerde sayfa veya küçük bölüm sonlarında duraklama yapılacaktır. Tam bu esnada tüm fikirler arasındaki ilişki kurulacaktır. Aşağıda size bazı alıştırmalar verilmiştir:
a) Aşağıda size cümleler verilmiştir. Bir sonraki cümleyi okuyun ve geri dönmeden bir önceki cümlede aklınızda kalan “lüzumlu” bilgiyi hatırlayın. Çalışmayı baştan alın: Bu defa iki öncki cümleyi, üç önceki cümleyi, önceki bütün cümleleri hatırlayın. En sonunda bitirdiğinizde tüm önceki cümlelerde yer alan bilgileri hatırlayın. Hatırlama yaparken bilgileri kendi sözlerinizle aklınızdan ifade edeceksiniz:
- İnsanların harika bir soluma sistemi vardır.
- Burundaki tüycükler nefes alırken dışarıdaki kirli havadan gelen kaba tozları tutarlar.
- Burun delikleri önce soğuk havayı ısıtıp akciğerlere gönderirler.
- Akciğerlerde yüz binlerce bronş vardır. Bu bronşlar arta kalan tozları tutarlar.
- Akciğerde milyonlarca alveol kesecikleri vardır ve hava bu keseciklere dolar.
- Bu keseciklerde makrofaj hücreleri vardır. Bu hücreler oraya girebilen tozları veya mikropları yutarlar ve bu suretle onları yok ederler.
- Makrofaj hücrelerinin ömürleri bittiğinde oradan alınırlar, yerlerine yeni makrofajlar görevlendirilir, temizleme görevini bu yeni hücreler üstlenirler.
- Ciğerlerde tozlar, mikroplar, atılması gereken maddeler birikebilmektedir.
- Bronşlar yapışkan bir müküs maddesi salgılarlar. Atılacak olan maddeler bu müküse yapışırlar. Böylece temiz müküs kirlenir.
- Keseciklerin altında milyonlarca kirpikçikler, tüycükler vardır.
- Bu kirpikçikler hep birlikte ritimli hareket ederek atılacak olan kirli müküs maddesini bronşlardan yukarı doğru iterler.
- Biz bu müküsü ya tükürürüz ya da yutarız. Böylece ciğerlerimiz temizlenmiş olur.
- Eğer bu sistem çalışmasaydı ciğerlerimiz bir günde tıkanırdı ve bir günde ölebilirdik.
- Bizi Yaratan gücün neleri düşündüğünü görmek size de heyecan veriyor değil mi?
b) Aynı çalışmayı elinizdeki kitabın “İçindekiler” bölümü üzerinde yapın.