Konuşmayı Nasıl Öğrendik ?
Konuşma ve lisanın gelişebilmesi için önce beyinsel ve gırtlaktaki ses tellerinde yapısal değişmelerin gerçekleşmesi gerekliydi. Neanderthal insanının sol tarafında ilkel bir Broka konuşma merkezinin varolduğu düşünülmesine karşın, boynun eğik olması nedeniyle gırtlağın konuşma için gelişmediği anlaşılmıştır. O halde atalarımız sesler çıkararak ve işaretle anlaşabiliyorlardı.
Homo Sapiens, sol beynindeki Wernicke alanı ile Broka konuşma merkezinin ve bunun yanısıra gırtlaktaki ses tellerinin gelişmesiyle konuşma yeteneğine sahip oldu. Gırtlağın diğerlerine göre daha uzun, boyunda biraz daha aşağıda, dilin ve ağız boşluğunun daha yuvarlak ve arkada, gırtlağa açık olması, Homo Sapiens’in konuşmada değişik sesleri çıkarabilmesine neden oldu.
Düşünürsek, bir papağan da 50 kelimeyi öğrenip söyleyebilir, ancak arkadaşına, “gel seninle deniz kenarına balık tutmaya gidelim, sonra da bir ateş yakıp onları pişirip yiyelim” diyemez. Bunun için cümle kurmak ve cümleleri mantıksal bir sıraya sokmak (synthax) gerekir. Bu da ancak Wernicke alanında gerçekleşebilir.
O halde bu alan, sesleri, seslerin oluşturduğu kelimeleri, kelimelerin oluşturduğu cümleleri kurma fonksiyonunu üstlenmiştir. Aynı zamanda söylenilen cümleleri anlama da bu alanda belirlenmiştir. Lisanın gelişmesi memlerin yayılmasını hızlandırdı. Aynı zamanda Homo Sapiens’in algılama ve zihinsel yeteneği (kognitif) de geliştiğinde, o, bunu lisan yoluyla yaydı. Memler, beynin ve lisanın gelişmesine, kavramların öğrenilmesine katkıda bulunmuştur.