Hastalıklı İlişkiler

Şimdiki ilişkilerin çoğu hastalıklı. Doğru düzgün sağlam temeller üzerine kurulmuş sağlıklı ilişkiler yok. Belki de boşanmaların, hayal kırıklıklarının nedeni de bu.
Bir ilişki başladıktan sonra veya evlendikten sonra sevgilimize/eşimize çok değiştin diyoruz. Ben seni böyle tanımamıştım. Önceden böyle değildin gibi bir çok söz duyuyoruz ilişkilerden.

Neden böyle olduğunu hiç düşündünüz mü? Bu değişimde kendinizin de suçlu olduğunuzun farkında mısınız?

Bir ilişkiye başlandıktan bir süre sonra kısıtlamalar başlıyor. Oraya gitme. O arkadaşını beğenmedim, onunla görüşme. adım atsan haber ver. Sağa bakma. Onu giyme. Bana söyle davran vs vs. daha neler neler… Bunu her iki taraf da yapıyor. Neden kişileri olduğu gibi kabul edemiyoruz ki. Aslında bizim beğendiğimiz, bu ilişki için adım atmamızı sağlayan kişinin o halleri değil mi? Madem o neden değişmesini bekliyoruz ya da hayatına müdahale ediyoruz… Sonra da ortaya çıkan yeni kişiyi beğenmiyoruz. Sevginin temelinde karşımızdaki kişiyi olduğu gibi kabul etmek yatar. Eğer onu öyle tanıdıysak değiştirmek için uğraşmayalım. Emin olun ortaya çıkan kişiyi sevmeyeceksiniz.

Yapılan hatalardan biride o olmadan yaşayamayacağımız fikrine olan inanç. Bu fikre sahipseniz kusura bakmayın ama hastasınız. Bu sevgi değil aşk değil kötü bir hastalık. Birinin yanındaysanız bu onsuz yaşayamayacağınız için değil onu sevdiğiniz için olmalı. Sensiz yaşayamam yerine ben seni sevdiğim için seninleyim demelisiniz.

Bir de özellikle bayanların yaptığı bir şey var. Eşe/sevgiliye ne zamandır bana ne çiçek ne küçük bir hediye almıyorsun yoksa beni sevmiyor musun gibi cümlelerle yakınmaya başlanır. Erkek de içten içe haklı almadım diye düşünüp bir sonraki gün elinde çiçeklerle gelmiştir. Ama biz ne yaparız. Adamın yüzüne bile bakmadan ben söyledikten sonra almanın hiç bir anlamı yok der çeker gideriz. Halbuki adam düşünmüş almış işte daha ne istiyorsun. İstese senin söylediklerin umurunda olmaz yine almazdı. Seni sevdiği için kırıldığını anlamış Gönlünü almak istemiş işte..al çiçeği sarıl boynuna oh mutluluk bu işte..

Değinilmeden geçilmemesi gereken bir konuda evliliğin bir aşamasından sonra kadınların eşlerine sanki onların anneleri gibi davranmaya başlamaları. Aynı şekilde erkeklerin eşlerine onların babaları gibi davranmaları. Bu ilişkiye mutluluk verir ama aldatmaya aldatılmaya iten bir yoldur. Çünkü kişinin evde gördüğü bir eşten çok anne/baba ya dönüşmüştür. Aşkı dışarda aramaya yöneltir insanı… Bu nedenle kesinlikle eşinizle aranızdaki iletişime dikkat etmeniz gerekir.. Her zaman aradaki aşk/sevgi canlı tutulmalıdır. Asla annesi/babası gibi davranışlarda bulunmayın.

Eğer uzun ömürlü bir ilişki istiyorsanız unutmayın… Kimliğini kaybetmeden sevebilmektir Aşk… Kendini eksiltmeden… Kendine yabancılaşmadan…

Kendini unutmadan…

Semra…

İlgili içerikler

Bir Yorum

  1. Size katılıyorum Semra hanım, malesef ki günümüz ilişkileri dediğiniz aşamada hatta internet, tv ve telefon sayesinde nice aldatmalar oluyor, insanlar ailelerinden çok farklı heveslere yöneliyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu