Nötron Bombası

1 Kasım 1952’de Güney Pasifik’deki Marshall adalarından Eniwetok üzerinde bir Amerikan hidrojen bombası testi yapılmıştır. Gözlemciler Hidrojen bombası patlamasında atom bombasına göre çok daha fazla nötron ve radyoaktivite meydana geldiğini not etmişler, bu bilgilere dayanarak Amerikan uzmanları nötron bombasını geliştirmişlerdir.

Atom bombası 5 mil çapındaki bir alanda canlı ve cansız her şeyi yok edip, 1 mil çapındaki bir alanda öldürücü radyoaktivite bırakırken; Nötron bombası ise 1/2 mil çapındaki bir alanda patlama ve sıcaklık etkisi ile her şeyi yok edecek, 1.5 mil çapındaki bir alanda ise saçtığı nötron ışınları ile tüm canlıları öldürecek, fakat binalara, silâhlara vs. dokunmayacaktır; böylece canlıları ölmüş bir alanda binalara, silâhlara vs. el konulabilecektir.

Nötron bombası kullanılmasının amaçlarından biri, nötrona maruz kalanları anında yaşayan ölü haline getirmektir. Beyin 3000-8000 rad civarında ışın alarak derhâl görev yapmayı durdurur, denge kaybı (ataxia), şok ve sara krizlerinden sonra kurban bitkisel hayata geçer ve bu ağır koma içinde en geç birkaç günde ölür. Yalnız Nötron bombası, insanları bu hale getirebilmektedir. Diğer “normal” nükleer bombalar, patlama dalgası ve parlamanın sıcaklığı ile yanık ve yaralar yapar ve hemen öldürür.

Işıma etkisi ile nötronlar beyne girerek sinir hücrelerinin elektriksel bağlantılarını yok edecektir, kuvvetli ışımaya maruz kalan kompüterlerin ve elektronik cihazların hemen duruvermesi gibi. 3000 rad gücünde bir ışımaya maruz kalanlar 3-7 dakika baygın kalacak, sonra ayılacak, fakat bir hafta içinde mide-barsak kanamasından ölecektir; ağızdan anüse kadar tüm sindirim sistemi açık bir yara halini alacak, böbrek ve kalp zayıflayacak ve hasta ateşler içinde kanayarak ölecektir. 650 rad’a maruz kalanlarda hemen bir etki görülmeyecek, fakat kan hücrelerini yapan kemik iliği kuruyacak, eski kan hücreleri ışımadan sonra 25-30 gün daha yaşayacak, fakat bölünmeleri duracak, kansızlık ve mikroplara karşı savunamama sonucu hasta 4-5 haftada ölecektir.

İngiliz genetikçisi J.Edwards’a göre Nötron bombasının en korkunç yanı şudur: Nötron bombası öyle bir bombadır ki etkisi zamanla sınırlı değildir, Nötron bombası atıldıktan sonra birçok nesil sakat ve ucube olarak doğacaktır, bunu önlemek kimsenin elinde değildir, ışınlar kalıtım moleküllerini (genleri) tahrip ettiğinden bu acı sonuç kaçınılmaz. Bu bakımdan Nötron bombası genetik bir silâhtır, gelecek nesillere de yönelmiştir.

Nötron bombaları füze başlığı olarak kullanılmakta ve ağır havan topları ile atılmaktadır. İnsanların yoğun yaşadığı bölgelerde (kentlerde) tahribat en fazla olacaktır. 8 km2’lik bir alanda tüm canlılar öldürücü ışınlar sonucu en geç 2-3 günde ölecektir. 10 km2’lik bir ek alanda da 1-100 rad ışın alınacaktır. 2-3 km. aralıklarla atılan Nötron bombası açık havada yakalanmış herkesi öldürecektir. 1 kilotonluk bir Nötron bombasının patlama noktasından 400 metre uzağında ışıma 418.000 rad’dır. Işımayı 500 kat azaltan bir sığınakta bile alınacak doz 836 rad olacaktır, bu ise minimum öldürücü dozun iki katıdır.

Amerikalı bilim adamı A. Westing’e göre 1 kiloton nötron silahı 310 hektar çam ormanı, 170 hektar yaprak döken orman ve 140 hektar otlak tahrip edecek ve bunların yerine konması yüzyıllar alacaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu