Hangi Mustafa Ceceli Şarkısısın?

Oldukça büyük kitleleri peşinden sürükleyen, kendine özgü bir şarkı söyleme tarzı olan Mustafa Ceceli’nin şarkıları da dilden dile dolaşıyor. Eminiz içinizde ben şarkılarından hiç birini dinlemedim diyeniniz yoktur ve şarkılarında kendimizden bir şeyler bulmuşuzdur.

O halde bakalım sizi anlatan Mustafa Ceceli şarkılarından hangisiymiş…

Sokakta seni karşı cinsten birinin takip ettiğini fark ettiniz…

Sıkıcı bir gün ve evde yalnızsınız. Seni ne mutlu eder?

Sevgilinizden ayrıldınız…

Tatil beklentileriniz nelerdir?

Yakında doğum gününüz var..

Benim şarkım “Unutamam”

Gene bir Sezen Aksu şarkısı… Zamanın akıp gitmekte olmasının, her şeyi silip süpüremeyeceğini hatırlatır gibi. Tamam, akan su yatağını yapmak için aşındırır toprağı, ama öyle kayalar vardır ki bin yıl geçse aşınmazlar, aksine suyun her temasında biraz daha ışıltılı bir hal alırlar. Böyle kayalardan var sizin de içinizde. Üzerine başka aşklar, başka tecrübeler edinmiş olsanız da hiçbir zaman unutamayacağınız türden şeyler biriktirmişsiniz. Bu yalnızca vefa değil, acı-tatlı her tecrübeden bir şeyler öğrenmeyi adet edinmişsiniz kendinize. Bu yüzden unutamıyorsunuz, ama zaten pek çok şeyi unutmaya içiniz de el vermiyor.

Benim şarkım “Karanfil”

Bu şarkıyı Aşkın Nur Yengi de söylemişti. Ona da yakışıyordu, Ceceli’ye de yakışıyor. Elbette söz-müzik Sezen Aksu… Bir teselli, oyalama şarkısı. Ama lüzumsuz cinsinden değil. O an, darbeden hemen sonraki ilk saniyeler, sanki hep hayatın orasında takılıp kalacakmışız gibi gelir ya. Ama geçip de nefes alıp vermeye başlayınca hafiflemeye de başlarız. Arada o gemişe dönülse bile sonrasında alınan nefesin rahatlatıcılığı içimizi serinletir. İşte bu şarkı o ilk nefes anını örgütlüyor. Sizin arkadaşlarınız, sevdikleriniz için gördüğünüz başlıca işlev de bu. Hep en zor zamanlarda, en çok yapılması gerekeni hatırlatıyorsunuz: Nefes almayı…

Benim şarkım “Limon çiçekleri”

Bu şarkı geleneksel örüntünün dışına çıkıyor. Normalde erkek yaz tatiline gider, orada birini bulur, tatil bittiğinde kız bir sonraki yazı beklerken, erkek gönlünü eğlendirir. Ancak bu şarkıda durum farklı? Erkek yazlık mekânda kalıcı gibi görünüyor. Kız büyük şehirde hayata karışmış. Erkek bekliyor, hayal kuruyor, çağırıyor? Onun dışındaki romantizm ise zamanaşırı bir nitelik taşıyor. Kurgu güzel ve girişte de söylediğimiz gibi günün koşullarına uygun. Anlaşılan sizdeki geleneklerin dışına, geleneksel olmayan yollardan çıkma eğilimini temsil ediyor. Ayrıca geleneğin içinde de olsanız dışında da olsanız sevdiğiniz zaman tutkuyu esirgemeyip, gerektiğinde dibine kadar özleme yeteneğine de sahipsiniz.

Benim şarkım “Dalgakıran”

Beklemekten bıkmayan bir şarkı bu… Gidenin yerine yenisini koymaya yanaşmıyor bir türlü. Alternatiflere açık değil. Onun nezdinde çivi çiviyi sökmüyor. Boşuna yorgunluklara da gelemiyor. Yeni bir şeyler denemek için yorulmaktansa, eski olanı özlemeyi tercih ediyor. Ne istediğini biliyor, istemedikleriyle işi olmuyor. İnatçı biraz, ama cefası da kendine… Sizin gibi… Siz gerçeğin tadını biliyorsunuz, onun yerine konulabilecek hiçbir şey tahayyül etmiyorsunuz. Ya istediğiniz gibi olacak ya da olmayacak. Yarım yamalak, beyhude hikâyelere gelemiyorsunuz. Zamanınızı içinizdeki özlemi gidermeye değilse bile anlamaya ayırmayı tercih ediyorsunuz.

İlgili içerikler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu