Beynin Birikim (Tasarruf) Yapmadaki Rolü

Hepimiz gelecekle ilgili finansal kaygımızı azaltacak, zor ve beklenmedik durumlarda kullanılabilecek miktarda bir birikim yapmış olmayı isteriz. Bu miktar kişiden kişiye ve beklentilere göre değişse de çoğunluğun birikim yapma konusunda zorlandığı görülmektedir. Birikim yapmanın önemini bilmemize rağmen bunu gerçekleştirmek neden zordur? Beynimizi, harcama yapmak yerine biriktirme yapmaya yönlendirmemizi sağlayacak metotlar var mıdır?

Birikim yapmak neden zordur?

İnsanlık tarihinin büyük bir kısmının zorluklar ve savaşlarla geçtiği bilinmektedir. İnsanlık var olduğundan beri refahta olduğu dönemden çok daha uzun süre yokluk içinde bulunmuştur. Avcı toplayıcı toplumlarda yiyeceğe ulaştıktan sonra yiyeceği uzun süre muhafaza etmek mümkün değildi. Bu nedenle insanın içgüdüsü yemeği bulunca hızlı bir şekilde tüketmek lehinedir. Yiyecekleri uzun süre muhafaza etmek ancak insanlar yerleşik hayata geçtikten sonra mümkün olabilmiştir. Bu nedenle maddi birikimi elde ettikten sonra hızlı bir şekilde kullanmak, insanlara geleceğe yönelik yatırım yapmaktan daha kolay gelmektedir. İnsanın eline bir gelir kaynağı geçtiğinde doğal tepkisi bunu biriktirmeye çalışmak değil harcamaktır.

Birikim yapmak dendiğinde sadece birkaç hafta ya da ay yetecek kadar değil, hayat boyu güvence sağlayacak finansal birikim elde etmek hedeflendiği unutulmamalıdır. İnsan doğası, geleceği bu kadar uzun bir süreçte değerlendirmeye alışık olmadığından önündeki birkaç aylık süreci güvene alacak birikimi yaptıktan sonra tekrar harcama rutinine dönmeye meyillidir. Şu an harcama yapmamızı gerektiren sorunlar, belirsiz bir gelecekte karşımıza çıkabilecek problemlerden çok daha gerçek olarak algılanmaktadır. Yani şu an harcama yapmadan bu belirsiz geleceği hayal etmeye çalışmak zordur ama finansal durumumuz ancak sürdürülebilir bir birikim rutiniyle hayat boyu bizi güvencede tutacak bir noktaya taşınabilir.

İlgili içerikler

Anlık tatmin ve gecikmiş ödüllendirme

Yapılan çalışmalar, bazı insanların birikime daha eğilimli olduklarını, bazılarının ise elde edilen geliri hemen harcamayı tercih ettiklerini göstermiştir. Beynin anlık aktivitelerinin görüntülenmesini sağlayan ve Fonksiyonel Manyetik Rezonans adıyla anılan teknolojiyle bu iki grup insanın beyin aktivitesi ölçülerek kıyaslanmıştır. Kişilere belirli bir maddi miktar gösterilerek önce bu miktarın kendilerine hemen verileceği, daha sonra ise aynı miktarın kendilerine bir ay sonra verileceği söylenmiştir. Görüntülemede ilk halde, yani maddi kaynağın deneklere hemen verileceği durumda her iki grupta da beynin ödüllendirme sisteminde aktivasyon olmuştur. Maddi kaynağın bir ay sonra verileceği durumda ise birikim yapabilen grupta ödüllendirme aktivitesi devam ederken, harcamayı tercih eden grupta bu aktivite kaybolmuştur.

Bu bulgular anlık tatmin ve gecikmiş ödüllendirme sistemleriyle açıklanmaktadır. Ödüllendirmenin bir ay sonra yapılacağı söylendiğinde beyin aktivitesi azalan grup, anlık tatmin arayan gruptur. Bu gruptakiler, maddi bir gelir elde ettiğinde bunu hemen harcayarak tatmin sağlamaya çalışır ve gelecekteki bir ödüllendirmeyi hayal etmekte zorlanır. Diğer grup için ise gelecekteki ödüllendirmeyi hayal etmek mümkündür. Bu iki grup arasındaki farklar henüz tam olarak ortaya konamamış olsa da gruplar arasındaki ayrım bıçakla kesilmiş gibi apayrı değildir. Bazı teknikler ile anlık tatmin yerine gecikmiş ödüllendirme düşünce yapısına ulaşılabilir.

Daha fazla birikim yapmamızı sağlayacak teknikler nelerdir?

Her insan için farklı olmakla beraber insanları harcama yapmaya iten bazı tetikleyici etmenler bulunmaktadır. Bu, kimileri için yeni bir ayakkabının reklamını görmek olabileceği gibi, kimileri için bir arkadaşının yeni aldığı televizyon hakkında konuşmasını dinlemek veya bir sosyal medya ünlüsünün giydiği kıyafetleri görmek olabilir. Daha çok birikime yönelmek isteyen bir kişinin yapması gereken şey kendisini harcama yapmaya götüren bu tetikleyici etmenlerin ne olduğunu bulmak ve bu etmenleri hayatından çıkarmaya çalışmaktır. Örneğin, kişi sosyal medyada gördüklerinden çok etkilendiğini düşünüyorsa sosyal medyada gezinme süresini kısaltabilir.

Beyni, gecikmiş ödüllendirme yerine anlık tatmini seçen biri, yapacağı aşırı harcamaların sonuçlarını tahmin edemiyor da olabilir. Bu kişi belki ancak ay sonlarında kredi kartı ekstresi ile yüzleştiğinde ve birikim yapamadığını gördüğünde harcamalarının boyutunun farkına varmaktadır. Bu durumdan kaçınmak için uygulanabilecek bir strateji gelir-gider günlüğü tutmaktır. Yapılan harcamaları anlık olarak not etmek, paranın takibini yapmayı ve birikimlerin erimesinin önüne geçmeyi kolaylaştırabilir.

Unutulmamalıdır ki ne kadar küçük miktarlarda olursa olsun birikim yapmaya başlamak, bunun bir alışkanlık haline gelmesi için atılması gereken ilk adımdır. İnsan beyni belirli şekillerde çalışmaya daha eğilimli olduğundan doğru stratejiler uygulanarak istenmeyen alışkanlıklar finansal sağlığımızın yararına olacak şekilde değiştirilebilir ve kalıcı hale getirilebilir.

İlgili içerikler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu